Bu yazıda size güzel bir kahve elde etmek için kahve, süt ve sıcaklık dengesinin nasıl olması gerektiğinden bahsedeceğiz.
Öncelikle Cappuccino ve Latte arasındaki farklardan bahsedelim. Latte’de bardağa aşağıdan yukarıya sırasıyla Espresso, bol miktarda süt, az miktarda süt köpüğü konuyor; Cappuccino’da ise bardakta alttan üste sırası ile Espresso kahve, az miktarda süt, bol miktarda süt köpüğü bulunuyor.
Isı transferi hakkındaki temel fizik bilgisi bu soruyu cevaplıyor. Süt katılmış kahve aşağıdaki üç sebepten ötürü sade kahveden %20 daha yavaş soğuyor.
- Sade kahvenin daha koyu olması: Koyu renkler ısıyı açık renklerden daha fazla emer (yazın açık renkli giyerken kışın koyu renkli giysiler giyilmesi gibi). Elbette ışınım çift taraflı olduğundan bu emisyon (ışıma gücü) için de geçerlidir, yani koyu renkler ışınım ile daha fazla ısı kaybederler.
- Stefan-Boltzmann Yasası: Stefan-Boltzmann yasasına göre sıcak yüzeyler daha hızlı ısı kaybederler. Yani süt ekleyerek baştan soğuttuğunuz kahvenin sıcaklığı düşeceği için ısı kaybı, sıcak kalmış olan sade kahveye göre daha yavaş olacaktır.
- Viskozite ve buharlaşmanın karşıtlığı: Kahvenin en büyük ısı kaybı genellikle buharlaşmadan kaynaklanır. Kahveye süt ekleyerek viskozitesini arttırabilirsiniz. Bu sayede buharlaşma hızını düşürebilir ve ısı kaybını azaltabilirsiniz (kapağı kapalı bardaktaki kahvenin daha yavaş soğumasının bir sebebi de budur).
Sonuç olarak kahvenize süt ekleyecekseniz, kahvenizi daha uzun bir süre sıcak tutmak amacıyla kahvenizi hazırladıktan hemen sonra eklemenizi tavsiye ediyoruz. Sıcak süt eklerken veya sütünüzü köpürtmek için bir süt potu kullanabilirsiniz.